Banka Kredi Başvurularında Uygulanan Haksız Şart

banka krediBankalardan alınan kredilerde uygulanan haksız şartlar hukuki uyuşmazlık konusu oluşturmakta ve bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri davaları görmektedir. Banka ile kredi alan arasında yapılan sözleşmelerin hukuka aykırılığını tespit için birçok faktör bulunmaktadır.

Yargıtay Hukuk Dairesi kararları ile de ortaya konulduğu üzere, standart sözleşmeler, içeriğini kısmen veya tamamen genel işlem koşullarının oluşturduğu, tarafların karşılıklı müzakereleri sonucu değil, aksine, taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığı sözleşme tipi olarak tanımlanmakta olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile, Avrupa Konseyi’nin 05.04.1993 tarihli, 1993/13/AET Yönergesinde ve bu yönergeyi iç hukuklarına aktaran Avrupa Birliği ülkelerinde, standart sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez” hükmü yer almaktadır.

ek masraflarTüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile; Sözleşmelerdeki “haksız şart” kurumu düzenlenmiştir. Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olup, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı olmayacaktır. Satıcı veya sağlayıcının, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ise ona ait olduğu belirtilmiştir.

4077 sayılı Kanunun değişik 6. ve 31. maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde ise “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu” hükmü getirilmiştir.

Banka ile kredi alan arasında yapılan sözleşmede yukarıda tespit edilen hususlara ilişkin sözleşme şartları batıl olacak ve kredi alana bu şartların uygulanması hukuka aykırı nitelik taşıyacaktır. Bu halde kredi alanın hukuki yollara başvuru hakkı doğacaktır.

 

Yasal Uyarı: Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. T.C. Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemelerine bağlı olarak hiçbir şekilde reklam, teklif, hukuki görüş amacı gütmez. Bu bilgilerin ulaşması hiçbir şekilde avukat-müvekkil ilişkisi doğurmaz. Bu sitenin ziyaret edilmesi yukarıdaki şartların kabul edildiği anlamına gelmektedir.

Cevap Bırakın